4Od56. Kısırlık, çiftlerin 1 yıl içerisinde korunmasız ve düzenli bir şekilde ilişkiye girmelerine rağmen gebeliğin gerçekleşememesidir. Bu noktada yaş faktörü de göz önüne alınmalıdır. Kadınlarda yaş ilerledikçe gebelik şansı azaldığından 35 yaş ve üzeri kadınlar için tedavilere erken başlanması tavsiye edilir. Erkeklerde yaşın kısırlığa etkisi kadınlarda olduğu gibi çok fazla önem arz etmemektedir. Genellikle çiftlerde %85 oranında düzenli cinsel birliktelik yaşamaları durumunda 1 ila 2 yıl arasında tedaviye ihtiyaç duymadan gebe kaldıkları gözlemleniyor. Kısırlık oranı %15 civarındadır ve hem kadın hem de erkekten kaynaklı problemler nedeniyle meydana gelebilir. Kısırlık tedavisi ile hangi tetkik ve tedavilerin uygulanacağına doktorunuz tarafından çeşitli faktörler değerlendirilerek karar verilir. Kısırlık Nedir? Kısırlık, üreme sisteminden kaynaklanan sağlık problemleri nedeniyle üreme işlevinin gerçekleşememesine denir. Herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanılmamasına ve düzenli ilişkiye girilmesine rağmen gebelik gözlenmemesi durumuna kısırlık ve bir diğer adıyla infertilite denir. Kısırlık nedenleri hem kadın hem erkeklerde gözlemlenebilir ve cinsiyete bağlı oluşabilecek sağlık problemleri ayrı ayrı tespit edilmelidir. Örneğin erkeklere bağlı kısırlık nedenlerinden en çok görüleni normal olmayan sperm üretimidir. Spermin hiç olmaması veya sayısında azalma, cinsel fonksiyon bozukluklarının görülmesi, spermin mesaneye boşalması, hormonal faktörler, testosteron hormonunun eksikliği, kanalların tıkanması, genetik hastalıklar, şeker hastalığı, çeşitli enfeksiyonlar ve spermin yapısında oluşabilecek diğer problemler oldukça etkilidir. Aynı zamanda sigara ve alkol kullanımı ve stres gibi faktörlerin de kısırlık üzerinde etkili olduğu saptanmıştır. Kadınlarda görülen kısırlık nedenlerinin sebepleri ise genellikle çikolata kisti, yumurtlamada meydana gelen bozukluklar, erken görülen menopoz, polikistik over sendromu, tüp tıkanıklıkları veya tüplerde oluşan hasarlar, düzensiz gerçekleşen adet döngüleri, hormonal faktörler, tiroid bezindeki hormonal farklar, çeşitli enfeksiyonlar, rahim tümörleri, geçmişte yaşanan kanser ve kanser tedavi süreçleri, diyabet ve obozite gibi nedenlerden kaynaklıdır. Kadınlar için de erkeklerde olduğu gibi alkol ve sigara kullanımının yanı sıra stres yapmak kısırlık belirtileri arasına girebilir. Kısırlık Tedavisi Kimlere Uygulanabilir? Gebeliğin gözlemlenebilmesi için öncelikle kadın tarafından üretilen yumurtanın ve erkek tarafından üretilen spermin mevcut olması gereklidir. Sonrasında spermin yumurtaya sağlıklı bir biçimde ulaşması ve spermin yumurtayı döllemesi beklenir. Döllenen yumurta ise rahim içinde sorunsuz bir şekilde tutunur ve gereken embriyo kalitesine ulaşırsa sağlıklı bir gebelik gözlenmesi mümkündür. Aksi durumlarda kısırlık meydana gelebilir. Genele bakıldığında %15 oranında görülen kısırlık hem kadın hem de erkekten kaynaklı nedenlerden ortaya çıkabilir. Kısırlık, günümüzde kadın ve erkeğe ayrı olarak uygulanan birçok etkili yöntem ile tedavi edilebilir. Bu özel tedaviler sayesinde gebelik şansı ve kısırlık tedavisi seçenekleri gün geçtikçe artmaktadır. Kısırlık Tedavisi Aşamaları Kısırlık tedavisine başlamadan önce hem kadın hem de erkek için ayrı ayrı tetkikler yapılmalı ve değerlendirmeler sonucunda kısırlığa neden olan faktör veya mevcutsa birden fazla faktörler tespit edilmelidir. Kısırlık tanısı koyabilmek ve kısırlık tedavisi aşamalarına başlayabilmek için gereken belirtilerden bazıları şunlardır Adet düzensizliği veya adet dönemlerinde çok fazla ağrı ve sancı görülmesiDiyabet sorunu ve obeziteTestislerde görülen ağrılar veya testislerdeki şişkinliklerErkeklerde çok az sperme rastlanması durumu35 yaş ve altı çiftlerin 1-2 yıl içerisinde korunmasız ve düzenli cinsel ilişki yaşamalarına rağmen gebeliğin gözlenmemesi35 yaş ve üstü çiftlerin 6 ay- 1yıl içerisinde korunmasız ve düzenli cinsel ilişki yaşamalarına rağmen gebeliğin gözlenmemesi Kısırlık tanısı koyabilmek adına yapılan tetkik ve değerlendirmelerde hem kadınlar hem erkekler için farklı yollar kullanılır. Örneğin erkekler için yapılan tetkiklerden biri semen analizidir. Semen analizi sayesinde erkeğin sperminin yapısı ve fonksiyonları incelenir. Spermin sayısı ve hareketleri alınan sperm örneğine dayanarak tespit edilir ve gerektiği durumlarda çeşitli takviyeler sağlanabilir. Kısırlık tedavisi sağlanırken kadınlarda en önemli faktörlerden biri de adet düzenidir. Adet döneminden önceki bir hafta içerisinde yumurtlama durumunun olup olmaması mühimdir. Adet döneminin önceki haftasında yoğun gözlemlenebilen yumurtlama dönemi için çeşitli tetkikler yapılır. Bunlardan bazıları kan testleri ve ultrason görüntülemesi olabilir. Aynı zamanda kadınlarda üretilen yumurtanın kalitesi de oldukça mühimdir. Yumurtanın kaliteli olup olmadığının tespiti için adet döneminde ve genellikle adetin ikinci veya üçüncü gününde yapılan hormon testleri ile sonuç alınabilir. Aynı zamanda kadınların yumurtalık rezervlerinin ve fallop tüplerinin açık olup olmaması durumlarının kontrol edilmesi gereklidir. Gereken tetkik ve değerlendirmeler yapıldıktan sonra çiftlere en uygun olacak şekilde kısırlık tedavisinin aşamalarına geçilebilir. Kısırlık Tedavisinde Başarı Oranı Nedir, Nasıl Arttırılabilir? Kısırlık tedavisi düşünüldüğünde en çok bilinen tedavi yöntemlerinden biri tüp bebek yöntemidir. Tüp bebek tedavisinde başarı durumunu etkileyen birçok faktör vardır. Genellikle tüp bebek sonrası gebe kalma oranının %30 ve %60 civarı arasında olduğunu söyleyebiliriz. Tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen en temel faktörlerden birisi kadınlarda görülen yaş problemidir. Kadınlar için ideal üreme dönemi 20-35 yaş aralığıdır. Bu nedenle özellikle 35 yaş ve sonrası dönemde kadınlarda yumurtlama azalmakta ve gebe kalma şansı düşmektedir. Dolayısıyla kadınlarda yaş ilerledikçe tüp bebek tedavisinde de başarı şansı azalmaktadır. Kısırlık Tedavisi Başarı Şansını Etkileyen Faktörler Kısırlık tedavisinde gereken tetkik ve değerlendirmeler sonucunda tanı koyulur. Tanı koyulduktan sonra ise çiftler için en uygun kısırlık tedavisi yöntemine başvurulur. Hangi tedavi yönteminin seçilebileceği konusunda dikkat edilmesi gereken hususlardan en önemlisi çiftlerin yaşıdır. Kadınlarda 35 yaş ve üzeri ise gebelik şansı gün geçtikçe azalacağından en hızlı ve etkili sonuç alınabilecek şekilde tedavi aşamalara ayrılmalıdır. Böylelikle zaman kaybetmeden en doğru tedavi yöntemiyle etkili sonuçlar alınabilir. Aynı zamanda çiftlerin ne zamandan beri gebe kalmak için uğraştığı da önemlidir. Kısırlık tedavisi 35 yaş ve altı olan çiftlerde 1-2 yıl içerisinde korunmasız ve düzenli cinsel ilişki yaşamalarına rağmen gebelik görülmezse başlatılabilir. 35 yaş ve üstü çiftlerde ise 6 ay- 1yıl içerisinde korunmasız ve düzenli cinsel ilişki yaşamalarına rağmen gebeliğin görülmemesi durumunda tedaviye başlanması uygundur. Daha önce herhangi bir gebelik durumunun olup olmadığı ve önceki gebeliklerde tespit edilen sağlık problemlerini de tekrar göz önüne alıp değerlendirmek gereklidir. Kısırlık tedavisinde gebelik şansını etkileyen en önemli faktörlerden biri de kadınlarda yumurtanın kalitesi ve fallop tüpleridir. Erkeklerde ise spermin yapısal ve fonksiyonel bozuklukları sebebiyle oluşacak spermin kalite düzeyinin tespit edilmesidir. Yapılacak bu değerlendirmeler sonucunda kısırlık tedavisinde başarı elde etme konusunda yukarıda bahsedilen birçok faktör etkili olmaktadır. Kısırlık Tedavisinde Kullanılan Yöntemler Kısırlık tedavisi için kullanılan birçok yöntem vardır. Kısırlığa neden olan sağlık probleminin tespit edilmesi sonucunda çiftler için en uygun yöntem seçilebilir. Bu tedavilerden bazılarına tüp bebek yöntemi, gebelik ilaçları, aşılama tedavisi ve çeşitli cerrahi ameliyatlar örnek olarak verilebilir. İlaçla Tedavi Gebelik ve bir diğer adıyla fertilite ilaçları düzenli yumurtlamanın olmadığı durumlarda kullanılabilir. Gebelik ilaçları tablet şeklinde veya enjeksiyon olarak alınabilir. İlaç şeklinde verilmesi durumunda vücudun ilgili mekanizmalarını aktif hale getirirken enjeksiyon şeklinde verilmesi durumunda ise direkt olarak yumurtlamayı gerçekleştirmesi beklenir. Enjeksiyon şeklinde verilen gebelik ilacının direkt olarak yumurtalıkları uyarma etkisi vardır. Bu ilaçların etkisiyle düzenli yumurtlamama problemi ortadan kaldırılmaya çalışılır. Böylelikle yumurtanın sağlıklı gelişiminin sağlanması amaçlanır. Bu ilaç tedavisinde çeşitli yan etkilerin oluşması muhtemeldir. Bunlardan bazıları mide bulantısı, duygusal değişimler, sinirlilik hali, memelerde hassasiyet, memelerde şişlik veya ağrı, sıcak basması veya terleme şeklinde görülebilir. Gebelik için verilen enjeksiyon işleminde yan etki olarak çeşitli alerjik reaksiyonlara rastlamak mümkündür. Gebelik ilacı ile birlikte yumurtlama mekanizması uyarılır ve kaliteli yumurta sayısının sağlıklı bir şekilde artması beklenir. Fakat bazı durumlarda gebelik ilacı tedavisinden sonra yumurtaların anormal bir şekilde fazla uyarılması durumu ve çoğul gebelik riski meydana gelebilir. Bu ve benzeri ciddi yan etkilerin veya riski düşük olan muhtemel yan etkilere karşı tedavinin her süreci gözetim altında kalınarak geçirilmeli. Oluşabilecek her türlü risk ve hasara karşı seçilen tedavinin her aşaması doktor tarafından takip edilmelidir. Aşılama Bir diğer kısırlık tedavisi yöntemi ise aşılamadır. Aşılama tedavisi yumurtlama döneminde yapılır. Yumurtlama döneminde doğurganlık şansı çok yüksektir ve bu dönemde erkekten alınan spermler aşılama yöntemiyle kadının rahim içine yerleştirilir. Bu yöntemin kullanılması tercih edilecekse kadın ve erkeğin tüplerinin sağlıklı olması gerekmektedir. Aşılama yöntemi, sperm sayısında veya hareketliliğinde azalma görülmesi veya spermin rahim ağzından geçişini engelleyecek herhangi bir hasar alması durumunda da tercih edilmesi gereken tedavi yöntemidir. Bununla birlikte eğer erkeklerde cinsel fonksiyonel bozukluklar mevcutsa da aşılama yapılabilir. Cinsel fonksiyonel bozukluklardan bazıları erkeklerde görülen erken boşalma ve sertleşme olabilirken kadınlarda ise cinsel ilişki korkusu olan vajinismusdan kaynaklanma ihtimali vardır. Kadınlarda gebelik ve doğurganlık şansının en yüksek olduğu yumurtlama döneminde yapılacak olan aşılama yöntemi, erkekten alınan ve gerekli incelemeleri yapılan sperm örneğinden seçilir. Yumurtlama şansını arttıracak en hareketli sperm seçilmeye özen gösterilir. Aşılama yönteminde seçilen en uygun spermler plastik bir tüp ile rahim içerisine yerleştirilir. Rahim ağzından geçirilerek uygulanan aşılama yöntemi ağrısızdır ve gereken durumlarda takviye ilaçlar ile birlikte uygulanabilmektedir. Aşılama yönteminde tedavi başarı oranın %15 ve %20 oranlarında olduğunu söylemek mümkündür. Aşılama yönteminde başarı oranını etkileyen bazı faktörler bulunur. Tedavide başarı oranını etkileyen faktörlerden bazılarına örnek olarak kadının yaşı, erkeğin sperminin yapısal özellikleri ve tüplerin hasarlı olup olmaması gibi durumlar verilebilir. Tüp Bebek Tedavisi Oldukça yaygın görülen kısırlık tedavisi yöntemlerinden birisi de tüp bebek tedavisidir. Tüp bebek tedavisi ile hormon takviyesi yapılır. Kadınların gebe kalabilmesi için düzenli adet görmesi önemli bir husustur. Sağlıklı bir kadın her ay adet görür ve bir adet yumurta oluşturur. Tüp bebek tedavisi ile verilen hormonlarla birlikte kadının her ay sadece tek bir adet ürettiği yumurtanın sayısının arttırılması amaçlanır. Aynı zamanda sağlıklı yumurta gelişimini sağlar ve erken yumurtlama gibi oluşabilecek muhtemel problemlerin de önüne geçmek için tüp bebek tedavisi ile hormon takviyesi yapılmaktadır. Kısırlık tedavisinde sıklıkla karşılaşılan yöntemlerden bazıları da cerrahi ameliyat uygulanarak tedavi sağlananlardır. Cerrahi operasyon gerektirecek bir durumun tespit edilmesi halinde uygulanan bazı yöntemler vardır. Tüp bebek öncesinde cerrahi uygulama gerektirecek bir problemin ortaya çıkarılıp operasyon ile problemin yok edilmesi durumunda gebelik şansı artabilir. Böylelikle tüp bebek öncesinde yapılacak kontroller sağlanmışsa tedavide başarı oranı artar ve gebe kalmanızı engelleyen diğer sorunları da ortadan kaldırmış olursunuz. Cerrahi operasyonlara rahim iç tabakasında görülen miyomların alınması, fallop tüplerinin kontrolü, tıkanan tüplerin açılması, tüplerde biriken sıvıların çıkartılması, rahim veya karın içi yapışıklık gibi durumlarda açılma işleminin gerçekleştirilmesi, çikolata kisti alınması ve polikistik over sendromundan kaynaklanan hasarların giderilmesi gibi işlemler örnek olarak verilebilir. Cerrahi uygulamalara geçmeden tanı koyabilme amacıyla çeşitli cihaz ve aletler kullanılır. Laparoskopi ve histeroskopi bunlardan bazılarıdır. Kadınlarda görülen kısırlık belirtileri rahim, tüpler ve yumurtalıklar ile ilgiliyse laparoskopi kullanarak karın alt bölgesinde delikler açılabilir. Bu yöntemle rahim, tüpler ve yumurtalıklar deliklerden içeri sokulan aletler sayesinde gözlemlenebilir ve değerlendirmeler sonucu hasarlı veya problemli yerlerin tespit edilmesi durumunda gerekli cerrahi operasyonlar yapılır. Histeroskopi kısırlık tedavisi yöntemlerinde kullanılan bir başka cihazdır. Bu cihazın ucunda kamera vardır ve vajina içerisine yerleştirilir. Tüp şeklinde olan bu cihaz sayesinde rahim içi gözlemlenebilir. Rahim içinde herhangi bir hasar veya problem tespit edilmesi durumunda doku örneği alınır. Rahim içinin görüntülenmesi polip, miyom, yapışıklık durumu veya oluşabilecek perde gibi sağlık sorunlarının tanısını koyabilmek adına oldukça önemlidir. Bu operasyon için lokal anestezi veya genel anestezi gibi çeşitli anestezi yöntemleri de kullanılır. Vajinadan rahime doğru yerleştirilen bu kamera sistemi şeklindeki cerrahi operasyon sonrasında vajinal kanamalar veya karın ağrıları görülebilir. Bu muhtemel etkilerin birkaç gün içerisinde azalması beklenir. Bir diğer cerrahi operasyon ise miyom ameliyatıdır. Rahim içerisi çeşitli cihazlar ve yöntemlerle kontrol edildikten sonra rahim içinde yer alan ve gebeliği engelleyecek miyomlar mevcut ise bunların çıkarılması gereklidir. Özellikle tüp bebek tedavisi öncesinde embriyonun gelişmesini ve yerleşmesini engelleyecek miyom veya pilop gibi herhangi bir sorunun olup olmadığı tespit edilmeli ve gereken cerrahi operasyonlar gerçekleştirilmelidir. Miyom cerrahi tedavisinde genellikle hastalara anestezi uygulanır. Genel anestezi uygulanan hastaların rahimlerinde miyomlar mevcut ise bunlar tek tek çıkarılır. Miyom ameliyatı sadece bir seferde olup bitirilecek bir ameliyat değildir. Sebebi ise miyomların üremesidir. Rahim içine yerleşen miyomlar rahmin iç duvarına veya rahmin dış duvarına tutunabilirler. Eğer miyomlarda anormal gelişim ve çoğalma görülürse rahmin iç duvarı tıkanabilir ve her miyom sayısı tedavi şansını düşürebilir. Miyomların sayısı ve yerlerine göre oluşturulacak bir tedavi yöntemi olmalıdır. Miyom ameliyatı olan kişiler düzenli doktor takibi altında kalmalıdır ve herhangi bir anormal artış veya hasar görülmesi durumunda tekrar müdahale yapılmalıdır. Son yıllarda rastlanan bir diğer kısırlık tedavisi robot kullanarak yapılmaktadır. Robotik cerrahi kullanarak miyom tedavisinin yanı sıra çikolata kisti ve tüp hasalarının düzeltilmesi sağlanır. Sıkça Sorulan Sorular 1-Çocuk Sahibi Olamayan Çiftler Ne Zaman Doktora Başvurmalılar? Düzenli ve korunmasız cinsel ilişki yaşayıp 1-2 yıl süre içerisinde gebe kalınmazsa doktora başvurulabilir. 2- Kısırlık Tanısı Nasıl Koyulur? Kısırlık tanısı koyabilmek için hem kadın hem de erkeklerde ayrı tetkikler uygulanır. Erkeklerde spermin yapısı ve fonksiyonlarını inceleyebilmek adına semen analizi yöntemiyle sperm örneği alınır. Kadınlarda ise yumurtlama dönemi çeşitli tahlil, hormon testleri ve ultrason yöntemleriyle gözlemlenerek tanı koyulabilir. 3- Erkeklerden Kaynaklı Kısırlık Sebepleri Nelerdir? Spermin olmaması, testosteron hormonunun eksikliği, kanalların tıkanıklığı, enfeksiyonların oluşması, cinsel fonksiyon bozuklukları ve genetik faktörler erkeklerden kaynaklı kısırlık sebeplerine örnektir. 4- Kadınlardan Kaynaklı Kısırlık Sebepleri Nelerdir? Adet düzensizliği, erken menopoza girme, polikistik over sendromu, tüplerde tıkanıklık veya hasar, çikolata kistleri, rahim içi enfeksiyonları, diyabet ve tiroid bezindeki hormonal faktörler kadınlardan kaynaklı kısırlık sebeplerine örnektir. 5- Sigara ve Alkol Kullanımı Kısırlığı Etkiler Mi? Sigara kullanımı özellikle spermin yapısı üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratır ve spermin yapısal fonksiyonlarında bozulmalar görülebilir. Dolayısıyla kısırlık probleminizi etkileyen unsurlardan biri sigara kullanımı olabilir. Alkol kullanımının spermler üzerinde sigara kadar bir etkisi yoktur. Ancak uzun süreli ve çok sık kullanımda etki gösterebilir. 6-Genetik Hastalıklar Kısırlığa Neden Olur Mu? Evet, genetik hastalıklar ve cinsiyet kromozomunda meydana gelebilecek hasarlar kısırlığa neden olabilir. 7- Kısırlık Tedavisi İçin Çiftler Öncelikle Nereye Gitmelidir? Öncelikle tüp bebek merkezleri yerine ürologlar tercih edilmelidir. 8-Kısırlık Tedavisi Zor Mudur? Kısırlık tedavisi günümüzde gelişen teknoloji, ilaçlar ve cerrahi yöntemlerle oldukça kolaylaşmıştır. Aynı zamanda uygulanan doğru anestezi seçenekleri ile ağrısız bir şekilde tedavileri gerçekleştirmek mümkündür. 9- Kısırlık Tedavisi Aşamaları Nelerdir? Öncelikle yumurtaların gelişmesi sağlanır ve toplanan yumurtalar erkeğin spermiyle döllenir. Döllenmiş yumurta ise kadın rahmine yerleştirilerek tedavinin seyri takip edilir. 10- Tedavi Süresi Ne Kadardır? Tedavi süresi çiftlerde görülen problemlere bağlı olarak değişmektedir ve net bir süre ile genelleme yapılamaz. Ancak son zamanlarda çıkan ilaçlar ile tedavi sürelerinin kısaldığını söyleyebiliriz. 11- Kısırlık Tedavisinde Kullanılan Yöntemler Nelerdir? Günümüzde kısırlık tedavisi için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Aşılama, tüp bebek ve cerrahi yöntemler bunlardan bazılarıdır. 12- Kısırlık Tedavisinde Kullanılan İlaçların Kanser Yapma Riski Var Mıdır? Özellikle tüp bebek tedavisinde kullanılan ve yumurta gelişimini arttıran hormonal ilaçlar çiftleri kanser kaygısına düşürebilmektedir. Fakat şimdiye kadar yapılan araştırmalarda bu ilaçların kansere yol açabilecek hiçbir etkisi saptanmamıştır ve herhangi bir riski yoktur. 13- Tüp Bebek Sağlıklı Olur Mu? Geçmişten günümüze tüp bebek yöntemi ile doğan milyonlarca bebek vardır ve sağlıkları açısından herhangi bir probleme rastlanılmamıştır. 14-Tüp Bebek Tedavisi İçin Yaş Sınırı Var Mıdır? 40 yaşından sonra gebelik oranı oldukça azaldığından yaş ilerledikçe tedavi etkisi düşmektedir. 15- Cerrahi Yöntemler Ağrılı Mıdır? Cerrahi operasyonun türüne göre uygulanacak olan anestezi sayesinde şiddetli ağrı görülmez. 16- Hangi Tedavi Yöntemi Daha Başarılıdır? Kısırlık tedavisinde en doğru yöntemin seçilebilmesi için öncelikle kadın ve erkeklere gereken testler yapılmalıdır. Değerlendirmeler sonucunda kısırlığa etki eden faktörler göz önüne alınarak kişilere özel tedavi yöntemleri uygulanır. 17- Kısırlıkta Tedavinin Başarı Oranı Nedir? Kısırlık tedavisinde net bir başarı oranı verilememektedir. Çiftlerin kısırlığa neden olan problemleri kişiden kişiye değişmekte olup hekiminiz tarafından uygulanacak tedavi aşamalarını titizlikle takip etmeniz durumunda başarı oranı artacaktır. 18-Kısırlık Tedavisinde Başarı Oranını Etkileyen Faktörler Nelerdir? Kısırlık tedavisinde yaş faktörü en önemli etkendir. Kadınlarda 35 yaşından önce erken tedaviye başlamak başarı oranını arttırır. Aynı zamanda üreme hücrelerinin yetersizliği, hormonal bozukluklar ve stres gibi faktörler de etki gösterebilir. 19- Tedavi Sürecinde Stresin Önemi Nedir? Stres, tedavi sürecini olumsuz etkileyen bir durumdur. Çiftlerin umutsuzluğa kapılmayıp tedavinin aşamalarını özenle takip etmelerini ve doktor kontrolü altında kalmaları önerilir. 20-Türkiyede Uygulanan Tedaviler Dünyadakilere Benzer Mi? Evet, ülkemizde uygulanan tedavi yöntemleri gün geçtikçe gelişmektedir ve kullanılan yöntemler bakımından diğer ülkelerden geride kalma gibi bir durum söz konusu değildir. Tüp bebek tedavisi yaş, yaşam şekli, mevcut sağlık problemleri gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Peki bu tedavi için en doğru zaman ne zaman? Tüp bebek tedavisinde, sperm ve yumurtanın vücut dışında döllenmesine dayalı olan ve teoride çok kolay uygulanabilen ve gebelik sürecinde en yetkin tedavi olarak kullanılan bir yöntemdir. Fakat teoride çok kolay olsa da pratikte hemen tercih edilmez ve tüp bebek için en uygun zaman beklenir ve bu aşamadan önce yapılabilecek diğer tedavi seçenekleri denenir. Peki tüp bebek için en uygun zaman nedir? Bu soruya verilecek en uygun cevap kişiye ve kişinin sağlık durumuna göre farklılıklar göstermektedir. İlk hususlarda yaş, yaşam şekli, mevcut sağlık problemleri gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Evlilik süresi ve bu süre zarfında yaşanmış en az 1 yıl süre ile korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebeliğin gerçekleşmemesi durumunda çiftin mutlaka uzman bir hekime görünmesi ve problemin neyden kaynaklandığı ile ilgili detaylı bir araştırma yaptırması gerekir. Tedavide zaman kaybedilmemesi gereken bazı durumlar aşağıdaki gibidir 35 yaş üstü kadınlarda korunmasız cinsel ilişki ile 6 ay;45 yaş üstü kadınlarda ise 3 ay geçmesine rağmen gebeliğin gerçekleşmemesiDaha önce denenmiş aşılama uygulamalarının başarısız olmasıBaşarısız olmuş tüp bebek deneyiminin bulunmasıDaha önce yaşanmış dış gebelik deneyimiGenetik geçmişiniz veya yaşam şekliniz ile oluşmuş çevresel etkenlerden kaynaklı yumurta rezervinin azalmasıAdet düzensizliği ve bundan kaynaklı aşırı kilo alma, kıllanma gibi problemlerin ortaya çıkmasıRahim yapışıklığı veya yumurta kanalının tıkanmasıAilede kısırlık geçmişiYumurtalıkları veya testisleri olumsuz etkileyen bir hastalık geçmişiCinsel yolla bulaşan hastalık geçmişinin olmasıEşlerden birinde önemli bir genetik hastalık taşıma olasılığının varlığıEreksiyon ve erken boşalma problemlerinin yaşanmasıRadyoterapi ve kemoterapi gibi tedavilere maruz kalma Bütün bu süreçler göz önünde alındığında tüp bebek için en uygun zaman aralığının kişiden kişiye farklılık gösterdiği apaçık ortadadır. Yukarıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahip olan bireylerin zaman kaybetmeden gerekli tedaviye başlamaları gerekir. Fakat ciddi bir üreme sorunu olmaması ve kadında yaşın 35’in altında olması durumunda bu tedaviye başlamak için en az 1 yıl beklenebilir. Tüp bebek tedavisinde anne adayına ve baba adayına ait olan üreme hücrelerinin vücut dışında laboratuvar koşullarında özel bir ortam sağlanarak döllenmesi gerçekleştirilir. Tüp bebek uygulaması, doğal yöntemlerle hamilelik sağlayamayan adaylar için uygulanan yardımcı bir üreme yöntemidir. Bu yöntem ilk baştaki uygulamalarında cerrahi müdahaleler sebebiyle ya da enfeksiyonlar yüzünden tüplerinde kalıcı hasarlar meydana gelmiş kadınlarda uygulanmış, daha sonradan kısırlığa yol açan diğer faktörlerin tedavi edilmesinde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde sebebi açıklanamayan kısırlıklarda, baba adayına bağlı kısırlık sorunlarında yani endometriozis gibi durumlarda uygulanan tüp bebek tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilir. Son zamanlarda mikroenjeksiyon tekniğiyle sperm sayısı düşük, hatta hiç spermi dahi saptanamayan erkeklerin tedavisinde bile başarılı sonuçlar elde etmek bebek tedavisi esnasında yumurtanın gelişimi, yeterli olgunluğa ulaşmış yumurtaların toplanması ve yumurtanın spermle döllenmesi, döllenen yumurtalardan embriyo gelişimi ve en sonunda da embriyo transferi aşamaları uygulanır. Uygulanan tedavi esnasında anne adayının hastanede kalması gerekmez. Bu aşamalar esnasında anne adayında yumurtaların gelişiminde çoğunlukla gün aşırı kan tahlili ve ultrasonografi gibi tetkikler yapılmakta, bu uygulamalar kısa tutulduğundan, kişiler günlük hayatlarına rahatlıkla devam edebilmektedir. Yumurtaların toplanması ve embriyoların transferi aşamasında hastalar hastanede yatmadan tedabi tamamlanır. Bu tedaviyi yaptırmaya karar veren adaylar bir sene süreyle korunmaksızın ve düzenli olarak cinsel ilişkiye girmelerine karşın, bebek sahibi olmayı başaramayan kişilerdir. Yani doğal yollardan hamilelik sağlamayan kişilerdir. Ancak bu durum çaresiz değildir. Bir hastalık olarak düşünülmel, ve tedavi edilmelidir. Doğal yollardan hamile kalmış ve tüp bebek tekniğiyle hamile kalmış kişilerin değerlendirilmesinde yalnızca hamile kalma süreci farklı olmaktadır. Bundan başka aralarında herhangi bir fark bebek ve normal gebelikler arasında ne gibi farklar vardır?Anne ve baba adaylarının doğal yöntemlerle bebek sahibi olabilmeleri ve anne adayının bu şekilde hamile kalabilmesi için, erkek ve kadının üreme yetilerinde herhangi bir problemin olmaması gerekir. Bu problemlerin içinde anne adayının tüplerinin açık olması, yumurta rezervinin yeterli olması, yumurtanın spermle döllenmesinin ardından yerleşebileceği bir rahmin mevcut olması, düzenli şekilde adet döngüsünün olması gibi faktörlerin bir arada bulunması gerekli koşullardır. Bunun dışında baba adayına ait bazı faktörlerin olması gerekir. Bunlar erkekte canlı sperm örneğinin saptanabilmesi, yeteri kadar sperm sayısının olması, sperm örneğinin vücudun dışına çıkmasının mümkün olması gibi faktörlerin bir arada bulunması ve kadın için tüm şartların tamamının bir arada bulunması halinde, anne ve baba adayının korunmasız cinsel ilişkide bulunması durumunda anne adayının hamile kalma ihtimali oldukça yüksek olmaktadır. Bu kadınlar düzenli bir cinsel ilişki kurarak, olası bir ihtimalle altı ay içinde hamile kalabilir. Şayet kadın bir sene içinde hamile kalamazsa, adayların sorunlarının bulunması için tıbbi bakımından incelenmesi gerekir. Tüm faktörlerin değerlendirilmesinden sonra, diğer tedavi teknikleriyle de hamilelik sağlanamadığı zaman, tüp bebek tedavi yöntemiyle hamileliğin oluşturulması mümkün olabilir. Bu durumda, adaylarda tüp bebek tedavisiyle hamilelik elde edilirse, bu aşamadan sonra normal gebelik ile arasında bir fark kalmayacaktır. Bir hamilelikte müdahale olmadan kendiliğinden döllenen yumurtayla sağlanmış olan embriyo oluşturulmakta, diğer hamilelikte ise tıbbi olarak yardımcı olunmakta ve bir embriyo oluşturulmaktadır. Bu şekilde kadında hamilelik elde edilmiş olur. Bu aşamadan itibaren hamileliğin devamında ve doğumun gerçekleşmesinde herhangi bir farklılık bebek tedavisi sonucunda doğmuş bir bebekle, normal doğmuş bebeklerin farkı var mıdır?Tüp bebek tedavisi esnasında yumurtalıkların uyarılması adına uygulanan ilaçlar ve uygulanan işlemler yalnızca yumurtanın spermle döllenmesini gerçekleştirmek ve embriyonun oluşmasını sağlamak için uygulanmaktadır. Bundan sonraki evrede ise embriyonun rahme transfer edilmesi ve doğum gerçekleşene dek anne adayının rahminde kalması için çalışmalar yapılmaktadır. Tüp bebek tedavi yöntemiyle doğacak olan bebeklerde bundan sonraki aşamalarda, normal hamileliklerin sürecinden geçerek doğan bebekler gibi aynı süreçlerden geçip doğarlar. Bu sebeple de her iki yöntemle doğmuş olan bebekler arasında herhangi bir fark bebek tedavisinin sonucunda başarısızlık olduğunda neler düşünülür?Tüp bebek tedavisinde uygulanan işlemlerin nihayetinde hamilelik sağlanamazsa, adaylar karamsarlığa kesinlikle düşmemelidir. Bu durumda adaylar tüp bebek tedavisine yardımcı olabilecek yöntemleri deneyip, tekrar tüp bebek tedavisini denemelidir. Uygulanacak teknikler adayların arzuladıkları bebeğe kavuşmasını bebek ve normal bebekBugün, en büyük problemlerinden biri olan kısırlık, adaylar arasında git gide yaygınlaşmaktadır. Bunun nedenleri arasında hormonlu beslenme, çevrenin kişiler arasındaki psikolojik baskıları, evlilik yaşının giderek ilerlemesi gibi faktörler sayılabilir. Bu faktörlerin etkisinde kalan adaylar bir sene boyunca hamilelik sağlanamadığında, gecikilmeden tüp bebek tedavisi uygulanması oldukça faydalı olacaktır. Buna sebep olan etkenlerin erkenden çözülmesi, ileride sağlanacak gebeliğin sağlıklı olmasına yardımcı olur. Bu tedavi tekniklerinden çekinilmeye kesinlikle gerek yoktur. Tedavide sadece hamilelik sürecinde bebeğe döllenme ve anne rahminde tutunma gibi katkılar uygulanır. Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen bebekler, normal doğal yöntemlerle dünyaya gelmiş olan bebeklerden farklı olmaz. İki yöntem arasında söylenebilecek tek fark hamileliğin gerçekleşmesi için en iyi spermin kullanılması, en iyi ve kaliteli yumurtanın kullanılması ile bebeğin diğer bebeklere göre daha sağlıklı ve güçlü bir yapıda olması sağlanmaktadır. Esasında normal hamilelikle doğan bebekler ve tüp bebek yöntemiyle doğmuş olan bebekler arasında fark bulunabilir. Ancak bu fark, olumlu şekildedir. Yani tüp bebek yöntemiyle doğan bebekler daha sağlıklı olabilir bebekler gerektiği koşullarda genetik tanı tekniğiyle her türlü genetik hastalıktan ve diğer risklerden arındırılmış olarak oluşturulurlar. Bu sebeple de bebek sahibi olamayan adayların çekinmeden tüp bebek tekniğiyle bebek sahibi olması oldukça uygun, güvenli ve etkin bir yöntemdir. Geç kalmadan bebek sahibi olabilmek tek tedavi tüp bebek tedavi yöntemi midir, güvenli bir yöntem midir ?Adaylar, bu tedaviye başvurmak için bir merkeze gidildiğinde tahlilleri yapılır. İlk önce daha önce yaşanan sorunlar ve yapılan tedaviler sorgulanmaktadır. Ardından vaginal olarak uygulanan ultrasonografi ile yumurtalıkların yumurta rezervi, rahimde herhangi bir doğuştan gelen ya da sonradan meydana gelen bir sorun olup olmadığına bakılır. Hamilelik ihtimalini azaltan bir durum mevcut ise saptanarak, tedaviye başlanılır. İlk olarak bu durum tedavi edilerek düzeltirilir. Kimi zaman çok küçük yapılan bir cerrahi müdahale dahi bebek sahibi olmak için yeterli olabilir. Bu aşama ardından baba adayının sperm tahlili, rahim filmi ve adayların genel sağlığı ile ilgili tahliller istenmektedir. Bu tahliller sonucunda ne tedavi yapılacağına dair planlar yapılır. Her iki tüpün kapalı olduğu durumda ve hareketli sperm sayısı 5 milyonun altında olduğu durumlarda çoğunlukla tüpbebek yöntemini uygulanmaktadır. Bunların dışında daha önce iki ya da daha fazla aşılama denemiş ancak başarıya ulaşamamış adaylarda, genetik hastalık taşıyanlarda hastalığın bebeğe geçmesini engellemek adına tüp bebek kullanılması gereken bir yöntem olarak karşımıza çıkar. Yaşı 40'ı geçkin ya da genç yaşta yumurtalık rezervi azalamış olan adaylar da ise zaman kaybedilmeden tüp bebek uygulamasına başlanmalıdır. Fakat şayet adayların daha önce başka bir tedavisi yoksa, en az bir tüp açıksa, hareketli sperm sayısı 5 milyonun üzerinde ise aşılama alternatif bir tedavi yöntemi olarak bebek oldukça güvenli bir yöntemdir. Yapılan her deneme deneyimli bir ekibin ve uzmanların denetiminde yapıldığı taktirde elbette. İlk tüp bebek ile doğan bebek, şu an 30 yaşını geçmiş ve sağlıklı bir vaziyettedir. Dünyaya gelen bebeklerde ”acaba sakatlık ihtimali artar mı?” diye defalarca çalışmalar yapıldı, ancak kesin olarak kanıtlanmış durumlar saptanmadı. Bu sebeple tüp bebeğin normal yolla doğan bebekten hiçbir farkı bulunmaz. Tek fark sperm ve yumurtanın buluşmasının vücut dışında, laboratuvar ortamında uygulanmasıdır. Hamilelik sürecinin takibi dahi bebek tedavisinde yüzde yüz başarı mümkün müdür?Tüp bebek uygulaması yapılan her aday, doğal olarak maddi manevi fedakarlık yaptığı ve çoğu zaman bu imkanları oldukça güç bir araya getirdiği için ilk denemede hamile kalmak istemesi normaldir. Ancak kesinlikle yüzde yüz tedavi garantisi verebilen bir merkeze şüpheyle yaklaşmak doğum halen gizemlerini koruyan mucizevi bir gerçekte tüp bebeğin başarı şansı anne adaylarının yaşına, rahmin durumuna, embriyo kalitesine, verilen embriyo sayısına göre değişkenlik göstermektedir. Kısırlık Nedir? Kısırlık, çoğu çift için en az bir yıl boyunca sık ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen, hamile kalamamak olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de çiftlerin yüzde 10-15’i bu sorun ile karşı karşıyadır. Kısırlık ya siz ya da eşinizle olan bir sorundan ya da hamileliği engelleyen faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanabilir. Neyse ki, hamile kalma şansınızı önemli ölçüde artıran birçok güvenli ve etkili tedavi vardır. Kısırlığın en önemli belirtisi hamile kalmamaktır. Başka belirgin semptomlar olmayabilir. Bazen, infertil bir kadının düzensiz veya eksik adet adetleri olabilir. Nadiren, infertil bir erkeğin, saç uzaması veya cinsel fonksiyondaki değişiklikler gibi bazı hormonal problem belirtileri olabilir. Çoğu çift tedavi sonunda veya tedavi olmadan gebe kalacaktır. Ne zaman doktora görünmeli? Muhtemelen en az bir senedir gebe kalmaya çalışdığınız ve gebe kalamadığınız sürece bir doktora görünmeniz gerekir. Kadınlar için; 35 – 40 yaşlarındasın ve altı ay veya daha uzun süre hamile kalmaya çalışıyorsanız. 40 yaşından büyükseniz Düzensiz bir adet görüyorsanız Adetlerinz çok ağrılı ise Doğurganlık problemleriniz olduğunu biliyorsanız Endometriozis veya pelvik enflamatuar hastalık teşhisi konduysa Birden çok düşük yaptıysanuz Kanser tedavisi gördüyseniz Erkek için; Testis, prostat ya da cinsel problem geçmişiniz varsa. Kanser tedavisi gördüyseniz Varikosel olarak bilinen skrotumda küçük boyutlu veya şiş testisleriniz var Ailenizde infertilite problemleri olan başkaları varsa Kısırlık Nedenleri Kısırlık İnfertilite Nedenleri Yumurtlama ve döllenme sırasındaki tüm adımların gebe kalabilmek için doğru bir şekilde olması gerekir. Bazen çiftlerde kısırlığa neden olan sorunlar doğuştan ortaya çıkar ve bazen yaşamda daha sonrada gelişir. Kısırlık nedenleri bir veya iki partneri de etkileyebilir. Genel olarak Vakaların yaklaşık üçte birinde erkeklerle ilgili bir sorun var. Vakaların yaklaşık üçte birinde kadınlarla ilgili bir sorun var. Kalan vakalarda, hem erkek hem de kadın ile ilgili sorunlar vardır ya da bir neden tespit edilemez. Erkek infertilite nedenleri İnmemiş testisler, genetik bozukluklar, diyabet gibi sağlık sorunları veya klamidya, bel soğukluğu, kabakulak veya HIV gibi enfeksiyonlar nedeniyle anormal sperm üretimi veya fonksiyonu. Testislerdeki büyümüş damarlar varikosel ayrıca sperm kalitesini de etkileyebilir. Erken boşalma gibi cinsel sorunlardan dolayı spermlerin rahime ulaşması ile ilgili sorunlar; kistik fibroz gibi bazı genetik hastalıklar; testis içindeki bir tıkanma gibi yapısal problemler; veya üreme organlarında hasar veya yaralanma. Böcek ilacı ve diğer kimyasallar gibi bazı çevresel faktörlere ve radyasyona aşırı maruz kalma. Sigara içmek, alkol, esrar veya bazı antibiyotikler, antihipertansifler, anabolik steroidler veya diğerleri gibi belirli ilaçları almak da doğurganlığı etkileyebilir. Saunalarda veya sıcak küvetlerde olduğu gibi, sıcağa sık sık maruz kalmak, testis sıcaklığını artırabilir ve sperm üretimini etkileyebilir. Radyasyon veya kemoterapi dahil olmak üzere kanser ve tedavisi ile ilgili hasarlar. Kanser tedavisi bazen ciddi şekilde sperm üretimini bozabilir. Kadın infetrilite nedenleri Yumurtalıkların yumurta salınmasını etkileyen yumurtlama bozuklukları. Bunlar, polikistik over sendromu gibi hormonal bozuklukları içerebilir. Pprolaktin anne sütü üretimini uyaran hormon hormonunun çok yüksek olduğu bir durum olan hiperprolaktinemi de yumurtlamayayı engelleyebilir . Çok fazla tiroid hormonu hipertiroidizm veya çok az hipotiroidizm adet döngüsünü etkileyebilir veya kısırlığa neden olabilir. Altta yatan diğer nedenler arasında aşırı egzersiz, yeme bozuklukları, yaralanma veya tümörler yer alabilir. Rahim ağzının açılmasıyla ilgili anormallikler, uterusta polipler veya uterusun şekli dahil olmak üzere, uterus veya servikal anormallikler. Uterus duvarındaki kanserli olmayan iyi huylu tümörler uterin fibroidleri, fallop tüplerini bloke ederek nadiren kısırlığa neden olabilir. Daha sık, fibroidler döllenmiş yumurtanın yapışmasını engellerler Fallop tüpü hasarı veya tıkanması, sıklıkla fallop tüpünün salpenjit iltihaplanmasından kaynaklanır. Bu genellikle cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon, endometriozis veya adezyonların neden olduğu pelvik enflamatuar hastalıklardan da kaynaklanabilir. Endometrial doku rahim dışına doğru büyüdüğünde ortaya çıkan endometriozis, yumurtalıkların, uterus ve fallop tüplerinin işlevini etkileyebilir. Primer yumurtalık yetmezliği erken menopoz, yumurtalıklar çalışmayı bırakıp menstrüasyon 40 yaşından önce sona ermesi durumudur. Sebep genellikle bilinmemekle birlikte, bağışıklık sistemi hastalıkları, Turner sendromu veya taşıyıcıları gibi bazı genetik koşullar da dahil olmak üzere erken dönem menopoz ile ilgili bazı faktörler vardır. Fragile X sendromu, radyasyon veya kemoterapi tedavisi ve sigara da erken menopoz için risk faktörleri arasındadır. Pelvik adezyonlar, pelvik enfeksiyon, apandisit veya abdominal veya pelvik cerrahi sonrası organlar arasında oluşan yapışıklıkları tanımlayan tıbbi terim olup infertiliteye neden olabilmektedir. Kanser ve tedavisi. Bazı kanserler – özellikle dişi üreme kanserleri – genellikle kadınların doğurganlığını ciddi şekilde bozar. Hem radyasyon hem de kemoterapi doğurganlığı etkileyeb Diğer durumlar. Gecikmiş ergenlik ile ilişkili tıbbi durumlar veya çölyak hastalığı, kötü kontrol edilen diyabet ve lupus gibi bazı otoimmün hastalıklar gibi menstrüasyonun olmaması amenore bir kadının doğurganlığını etkileyebilir. Genetik anormallikler aynı zamanda hamile kalmayı ve hamileliği daha az olası hale getirebilir. Risk faktörleri Hem erkek hem de kadın kısırlığı için risk faktörlerinin çoğu aynıdır. Yaş. Bir kadının doğurganlığı, özellikle 30’lu yaşların ortalarında yaşla birlikte giderek azalır ve 37 yaşından sonra hızla düşer. Yaşlı kadınlarda kısırlık, yumurtaların sayısı ve kalitesinden veya doğurganlığı etkileyen sağlık sorunlarından kaynaklanabilir. Sigara kullanımı. Her iki tarafın da tütün veya esrar içmesi, gebelik olasılığını azaltır. Sigara içmek aynı zamanda doğurganlık tedavisinin olası yararını da azaltır. Düşük kadınlar sigara içen kadınlarda daha sık görülür. Sigara içmek erkeklerde erektil disfonksiyon riskini ve düşük sperm sayısı riskini artırabilir. Alkol kullanımı Kadınlar için hamile kalma veya hamilelik sırasında güvenli bir alkol kullanımı düzeyi yoktur. Hamile kalmayı planlıyorsanız alkolden kaçının. Alkol kullanımı doğum kusurları riskini arttırır ve kısırlığa katkıda bulunabilir. Erkekler için ağır alkol kullanımı sperm sayısını ve hareketliliğini azaltabilir. Aşırı kilolu olmak. Kadınlar arasında, aktif olmayan bir yaşam tarzı ve fazla kilolu olmak kısırlık riskini artırabilir. Bir erkeğin sperm sayısı, fazla kilolu olması durumunda da etkilenebilir. Zayıf olmak. Doğurganlık problemleri riski taşıyan kadınlar arasında anoreksi veya bulimia gibi yeme bozuklukları olanları ve çok düşük kalorili veya kısıtlayıcı bir diyet uygulayan kadınlar sayılabilir. Kısırlığın Araştırılması Kısırlığın infertilite Araştırılması Erkekler için testler Erkek doğurganlığı testislerin yeterince sağlıklı sperm üretmesini ve spermin kadının vajinasına etkin bir şekilde boşalmasını ve yumurtaya geçmesini gerektirir. Erkek kısırlığı testleri, bu işlemlerden herhangi birinin bozulup bozulmadığını belirlemeye çalışır. Özel doğurganlık testleri şunları içerebilir Semen analizi. Doktorunuz bir veya daha fazla semen örneği isteyebilir. Semen genellikle mastürbasyon yaparak veya cinsel ilişkiyi keserek ve semenizi temiz bir kaba boşaltarak elde edilir. Bir laboratuvar semen numunenizi analiz eder. Bazı durumlarda, sperm idrarda test edilebilir. Hormon testi. Testosteron ve diğer erkek hormonlarının seviyesini belirlemek için bir kan testiniz yapılabilir. Genetik test. Kısırlığa neden olan genetik bir kusur olup olmadığını belirlemek için genetik test yapılabilir. Testis biyopsisi. Seçilmiş vakalarda, kısırlığa neden olan anormallikleri belirlemek ve IVF gibi yardımcı üreme teknikleri ile kullanmak için spermi almak için bir testis biyopsisi yapılabilir. Görüntüleme. Bazı durumlarda, beyin MRG, kemik mineral yoğunluğu taraması, transrektal veya skrotal ultrason veya vas deferens vazoografi testi gibi görüntüleme çalışmaları yapılabilir. Diğer uzmanlık testleri. Nadir durumlarda, sperm kalitesini değerlendirmek için DNA anormallikleri için bir semen örneğini değerlendirmek gibi başka testler yapılabilir. Kadınlar için testler Kadınlar için doğurganlık, sağlıklı yumurta bırakan yumurtalıklara dayanır. Üreme sistemi bir yumurtanın fallop tüplerine geçmesine ve döllenme için sperm ile birleşmesine izin vermelidir. Döllenmiş yumurta uterusa gitmeli ve rahim içine yerleştirilmelidir. Kadın kısırlığı için yapılan testler, bu işlemlerden herhangi birinin bozulup bozulmadığını belirlemeye çalışır. Kadın için özel doğurganlık testleri şunları içerebilir Yumurtlama testi. Kan testi, yumurtladığınızı belirlemek için hormon seviyelerini ölçer. Histerosalpingografi. Histerosalpingografi rahim ve fallop tüplerinizin durumunu değerlendirir ve tıkanma veya başka problemler arar. Rahminize röntgen kontrastı enjekte edilir ve boşluğun normal olup olmadığını belirlemek ve sıvının fallop tüplerinden dökülmesini sağlamak için bir röntgen çekilir. Yumurtalık rezerv testi. Bu test yumurtlama için mevcut yumurtaların kalitesini ve miktarını belirlemeye yardımcı olur. Bu yaklaşım sıklıkla adet döngüsünün erken döneminde hormon testi ile başlar. Diğer hormon testleri. Diğer hormon testleri, yumurtalık hormonlarının seviyelerini ve üreme süreçlerini kontrol eden hipofiz hormonlarını kontrol eder. Görüntüleme testleri Pelvik ultrason, uterus veya fallop tüpü hastalığı arar. Bazen uterusun içinde düzenli bir ultrasonda görülmeyen ayrıntıları görmek için bir histeerografi kullanılır. Histeroskopi. Belirtilerinize dayanarak, doktorunuz uterin veya fallop tüpü hastalığı aramak için bir histeroskopi isteyebilir. Histeroskopi sırasında doktorunuz olası anormallikleri görmek için rahim ağzınıza rahim ağzınıza ince, ışıklı bir cihaz yerleştirir. Laparoskopi. Bu minimal invaziv cerrahi, göbek deliğinizin altına küçük bir kesi yapmak ve fallop tüplerinizi, yumurtalıklarınızı ve uterusunuzu incelemek için ince bir görüntüleme cihazı yerleştirmeyi içerir. Bir laparoskopi, endometriozis, yapışıklık, tıkanma veya fallop tüplerinin düzensizlikleri ile yumurtalıklar ve uterus ile ilgili problemleri tanımlayabilir. Genetik test. Genetik testler kısırlığa neden olan genetik bir kusur olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur. İnfertilite nedeni araştırılırken bu tetkiklerin hepsi yapılmayabilir. Bazı durumlarda genetik test istenmesi sonuçu değiştirmeyeceği gibi sprem testi nomral ise ileri incelemeye gerek kalmayabilir. Çoğu zaman bu testler yapılarak infetrilite nedeni ortaya konur. Testlerin hepsinin normal olması durumunda da açıklanamayan kısırlık tanısı konulabilir. Kısırlığın Tedavi Aşamaları Kısırlığın İnfertilitenin Tedavi Aşamaları İnfertilite durumunda çiftler genellikle yardımlı üreme teknolojisi kullanılarak hamileliğe ulaşabilir. Kısırlık tedavisi önemli finansal, fizikel, psikolojik güç ve zaman isteyen bir süreçtir. Erkekler için tedavi Erkeklerin seçenekleri genel cinsel sorunların tedavisini veya sağlıklı sperm elde etmeyi içerir. Tedavi şunları içerebilir Yaşam tarzı faktörlerini değiştirmek. Yaşam tarzı ve davranışsal faktörlerin iyileştirilmesi, belirli ilaçların kesilmesi, zararlı maddelerin azaltılması / ortadan kaldırılması, cinsel ilişki sıklığının ve zamanlamasının iyileştirilmesi, düzenli egzersiz yapılması ve doğurganlığı olumsuz yönde etkileyebilecek diğer faktörlerin optimize edilmesi dahil olmak üzere hamilelik şansını artırabilir. İlaçlar. Bazı ilaçlar bir erkeğin sperm sayısını arttıraran başarılı bir hamilelik olasılığını artırabilir. Bu ilaçlar, sperm üretimi ve kalitesi de dahil olmak üzere testis fonksiyonunu artırabilir. Ameliyat. Belli koşullarda, cerrahi olarak tıkalı bir sperm kanalı açılabilir ve doğurganlığı geri alabilir. Diğer durumlarda, cerrahi olarak bir varikosel onarımı hamilelik için genel şansı artırabilir. Sperm eldesi için testirlerden biyopsi yapılabilir. Kadınlar için tedavi Bir kadının doğurganlığı iyileştirmek için birkaç farklı tedaviye ihtiyaç duyulması gerekebilmektedir. Yumurtlama uyarıcı ilaçlar ile Letrazol, klomifen, rFSH vs. Yumurtalama bozuklukları nedeniyle infertil olan kadınların yumurtlama ilaçları ana tedavi şeklidir. Bu ilaçlar yumurtlamayı düzenler veya uyarır. Her tür ilacın yararları ve riskleri vardır ve ilaç seçimi hastaya göre yapılmaktadır. Aşılama İntrauterin inseminasyon IUI. IUI sırasında sağlıklı sperm, kadının yumurtalığının döllenmesi için bir veya daha fazla yumurta saldığı zaman diliminde doğrudan rahim içne yerleştirilir. Kısırlık nedenlerine bağlı olarak, IUI’nin zamanlaması normal adet döngünüz veya yumurtalama ilaçlarınızla koordine edilebilir. Cerrahi; Endometrial polip, uterin septum veya rahim içi yapışıklık gibi uterus problemleri histeroskopik cerrahi ile tedavi edilebilir. Endometrioma veya tubal yapışıklıklar gibi durumlarda laparoskopi yapılabilmektedir. IVF Tüp bebek; Tüp bebek konusu altında işlenmiş olup, bilgilendirmeyi ilgili sayfadan okuyabilirsiniz Tüp Bebek Nedir, Kimlere Yapılır Tüp bebek sırasında yumurtalıklarınızdan olgun yumurtalar toplanır alınır ve bir laboratuvarda sperm ile döllenir. Sonra döllenmiş yumurta embriyo veya yumurtalar rahminize yerleştirilir. IVF’nin bir döngüsü yaklaşık iki hafta sürer. IVF, yardımcı üreme teknolojisinin en etkili şeklidir. İşlem kendi yumurtalarınızı ve eşinizin spermini kullanarak yapılabilir. IVF kullanarak sağlıklı bir bebek sahibi olma şansınız, yaşınız ve kısırlığın nedeni gibi birçok faktöre bağlıdır. Ek olarak, IVF zaman alıcı, pahalı ve yorucu olabilir. İn vitro fertilizasyon IVF kısırlık veya gebelikteki genetik problemlerin en etkili tedavisidir. Bazen, IVF, 40 yaş üstü kadınlarda kısırlık için birincil tedavi olarak sunulmaktadır. Kimlere tüp bebek yapılır Fallop tüpü hasarı veya tıkanması. Fallop tüpü hasarı veya tıkanması bir yumurtanın döllenmesini veya bir embriyonun uterusa gitmesini zorlaştırır. Yumurtlama bozuklukları. Yumurtlama seyrekse veya yoksa, döllenme için daha az yumurta bulunur bu gibi durumlarda IVF bir seçenek olarak değerlendirilir. Erken yumurtalık yetmezliği. Erken yumurtalık yetmezliği, 40 yaşından önce normal yumurtalık işlevinin kaybıdır. Endometriozis. Endometriozis, rahim dokusu rahim dışında olduğu hastalık olup ve çoğunlukla yumurtalıkların, uterus ve fallop tüplerinin işlevini etkilediğinde ortaya çıkar. Uterin fibroidleri. Fibroidler uterusun duvarında iyi huylu tümörlerdir ve 30’lu ve 40’lı yaşlarda kadınlarda yaygındır. Fibroidler döllenmiş yumurtanın implantasyonunu engelleyebilir. Tüplerin bağlanması veya çıkarılması. Tüp ligasyonu Fallop tüplerinizin gebeliği kalıcı olarak önlemek için kesildiği veya bloke ettiği bir tür sterilizasyon varsa ve gebe kalmak istiyorsanız, IVF tüp ligasyonun tersine çevrilmesinde alternatif olabilir. Bozulmuş sperm üretimi veya işlevi. Ortalamanın altında sperm konsantrasyonu, zayıf sperm hareketi zayıf mobilite veya sperm büyüklüğü ve şeklindeki anormallikler spermin bir yumurtayı döllemesini zorlaştırabilir. Açıklanamayan kısırlık. Açıklanamayan infertilite, ortak nedenlerin değerlendirilmesine rağmen infertilite nedeni bulunmadığı anlamına gelir. Genetik bir hastalık. Siz veya eşiniz çocuğunuza genetik bir hastalık geçirme riski altındaysa, preimplantasyon genetik teşhisi için aday olabilirsiniz. Yumurtalar toplandıktan ve döllendikten sonra, bazı genetik problemler bulunmasa da, belirli genetik problemler için taranırlar. Tanımlanmış problemleri içermeyen embriyolar uterusa aktarılabilir. Kanser veya diğer sağlık koşulları için doğurganlığın korunması. Doğurganlığınıza zarar verebilecek olan radyasyon veya kemoterapi gibi kanser tedavisine başlamak üzereseniz, doğurganlığın korunması için IVF bir seçenek olabilir. Kadınlar yumurtalıklarından toplanmış ve daha sonra kullanılmak üzere döllenmemiş halde donmuş yumurtalar saklanabilirler. Veya yumurtalar döllenebilir ve ileride kullanılmak üzere embriyo olarak dondurulabilir. Tüp Bebeğin Riskleri Çoğul gebelik; IVF, uterusunuza birden fazla embriyo yerleştirildiğinde çoğul gebelik riskini arttırır. Çoğul gebeliğie sahip bir hamilelik, erken doğum eylemi riski ve düşük doğum ağırlığı riskini, tek bir fetüsün yaptığı hamilelikten daha fazla taşır. Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı. Araştırmalar bebeğin erken doğması veya düşük doğum ağırlığı ile doğması riskini biraz artırdığını göstermektedir. Over hiperstimülasyonu sendromu. Yumurtlalıklarınızı uyarmak için kullanılan ilaçlar ve yumurtaları çatlatmak için kullanılan insan koryonik gonadotropin HCG yumurtalıklarınızı beklenenden daha fazla uyararay yumurtalıkların şişmiş ve ağrılı hale geldiği ovarian hiperstimülasyon sendromuna neden olabilir. Belirtiler ve semptomlar tipik olarak bir hafta sürer ve hafif karın ağrısı, şişkinlik, bulantı, kusma ve ishali içerebilir. Ancak hamile kalırsanız, semptomlarınız birkaç hafta sürebilir. Nadiren, daha hızlı kilo alımı ve nefes darlığına da neden olabilecek daha şiddetli bir over hiperstimülasyon sendromu geliştirmek mümkündür. Düşük; Taze embriyolarla IVF yapılan ve hamile kalan kadınlar için düşük oranı, doğal olarak hamile kalan kadınlara benzerdir ancak anne yaşı ile birlikte bu oran artar. Bununla birlikte, IVF sırasında donmuş embriyoların kullanılması, düşük riskini hafifçe arttırabilir. Yumurta toplama prosedürü komplikasyonları. Yumurta toplamak için aspire edici bir iğnenin kullanılması muhtemelen kanamaya, enfeksiyona veya bağırsakta, mesanede veya bir kan damarında hasara neden olabilir. Ektopik gebelik Dış Gebelik. Tüp bebek kullanan kadınların yaklaşık yüzde 2 ila 5’i ektopik gebelik olışmaktadır. Döllenmiş yumurta rahim dışında yaşayamaz ve hamileliği sürdürmenin bir yolu yoktur. Gebelik bulantıları. Tüp bebek ile gebe kalanlarda gebelik bulantılarının artığı saptanmıştır. Tüp bebek kullanarak gebe kalan bebeklerin bazı doğum kusurları riski altında olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bazı uzmanlar Tüp Bebek kullanımının doğum kusurları olan bir bebek sahibi olma riskini artırmadığına inanmaktadır. Yumurtalık kanseri. Bazı erken çalışmalar, yumurta büyümesini teşvik etmek için kullanılan bazı ilaçlar ile spesifik bir yumurtalık tümörünün gelişimi arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürse de, daha yeni çalışmalar bu bulguları desteklememektedir. Stres. Tüp bebek kullanımı finansal, fiziksel ve duygusal olarak yıptarabilir. Yumurtalıkların Uyarılması Yumurtalıkların uyarılması ovülasyon induksiyonu IVF sırasında adet döngünüzün başlangıcında normalde her ay gelişen tek yumurta yerine yumurtalıklarınızı birden fazla yumurta üretmeye teşvik etmek için sentetik hormonlarla tedaviye başlanır. İnsan yumurtaları her zaman normal bir şekilde döllenmez ve büyüyemez bu nedenle tüp bebekte birden fazla yumurtaya ihtiyaç vardır. Diğer bir deyişle tüp bebekte belirli bir sayıya kadar 18-20 adet ne kadar fazla yumurta elde edilirse o kadar çok sağlıklı embriyo elde etme olasılığı vardır ve gebelik oranları buna bağlı olarak artmaktadır. Tüp bebek sürecinde yumutalıkların uyarılması ve toplanması sürecine kadar belli ilaçlara ihtiyac vardır, bunlar; Yumurtalık uyarılması için kullanılan ilaçlar. Yumurtalıklarınızı uyarmak için, bir folikül uyarıcı hormon FSH, bir luteinize edici hormon LH veya her ikisinin bir kombinasyonunu içeren enjekte edilebilir bir ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar aynı anda birden fazla yumurtanın gelişmesini teşvik eder. Yumurta olgunlaşması için kullanılan ilaçlar. Foliküller yumurta alımına hazır olduğunda – genellikle sekiz ila 14 gün sonra – yumurtaların olgunlaşmasına yardımcı olmak için insan koryonik gonadotropin HCG veya diğer ilaçlar kullanılır. Erken yumurtlamayı önlemek için kullanılan ilaçlar. Bu ilaçlar vücudunuzun gelişmekte olan yumurtaları yumurta toplama işleminden önce çatlamasını önler. Rahim duvarını hazırlamak için kullanılan ilaçlar. Yumurta alımı gününde veya embriyo transferi sırasında, uterusun iç yüzeyini implantasyona karşı daha alıcı hale getirmek için kullanılan progesteron ve türevi olan ilaçlar. Genellikle, yumurtalarınız toplanmaya hazır olmadan önce bir ila iki haftalık yumurtalık uyarılmasına ihtiyac vardır. Yumurtaların ne zaman toplanmaya hazır olduğunu belirlemek vajinal ultrason ve bazı kan tahlillerinden yararlanır. Yetersiz sayıda folikül gelişmesi, erken yumurtlama, çok fazla folikül gelişimesi ve over hiperstimülasyonu sendromu riski oluşturması durumunda yumurtalıkların uyarılması ovülasyon induksiyonu iptal edilebilmektedir. Bu iptal durumu tüp bebeğin yapılamayacağı anlamına gelmemekle beraber bir sonraki adet döneminde daha uygun bir tedavi ile başarı şansının artması anlamına gelmektedir. Yumurta Toplama İşlemi Yumurta Toplama OPU Yumurta toplama çatlatma ilaçlarının kullanımından 34 ila 36 saat sonra yapılan bir işlemdir. Yumurta toplama işlemi genellikle yüzeyel bir genel anestezi altında ve transvajinal ultrason eşliğinden vajinal yol ile yapılmaktadır. Folikülleri tanımlamak için vajinanıza bir ultrason probu yerleştirilir. Daha sonra vajina yan duvarlarından geçmek için ultrason kılavuzuna ince bir iğne sokulur ve yumurtaları toplamak için yumurtalıklarınıza yerleştirilir. Yumurtalar, bir emme cihazına bağlı bir iğne vasıtasıyla foliküllerden toplanır. Yumurta alındıktan sonra kramp ve doluluk veya baskı hissi yaşayabilirsiniz. Olgun yumurtalar besleyici bir sıvıya kültür ortamı yerleştirilir ve inkübe edilir. Sağlıklı ve olgun görünen yumurtalar embriyo oluşturmaya çalışmak için sperm ile döllenir. Ancak, bütün yumurtalar başarıyla döllenemez. Yumurta toplama işleminin en sık görülen yan etkisi iğnenin vajina yan duvarlarından geçerken yaptığı kanamadır. Çoğu zaman kendiliğinden durabilse de bazı durumlarda kanama alanlarına dikiş atılarak durdurulması sağlanabilir. Bunun haricinde yumurtalıklardan da karın içine minimal kanama olabilmektedir. Yumurta toplama sırasında barsaklar ve idrar torbası da nadiren de olsa delinebilmektedir. Böyle bir durum ile karşılaşıldığında yumurta toplama sonrası laparoskopi ile yaralanan yer onarılabilmektedir. İşlem sonrası özellikle çikolata kisti olanlarda enfeksiyon gelişebilmektedir. Enfeksiyon gelişmesini engelemek için işlem sonrası antibiyotik kullanılması gerekebilmektedir. Yumurta toplamanın en korkutan riski büyük damar yaralanması olup ciddi kanamalara neden olabilmektedir. Neyse ki bu ciddi riskler çok nadir olup tedavisi mümkündür. Döllenme, IVF, ICSI Mikroenjeksiyon Döllenme, IVF, ICSI Mikroenjeksiyon Döllenme içim iki yaygın yöntem kullanılılır Konvansiyonel IVF sırasında sağlıklı sperm ve olgun yumurtalar karıştırılır ve gece boyu inkübe edilir. Spermin kendi çabası ile yumurtayı döllemesi sağlanır. İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu ICSI. ICSI’de, her bir sağlıklı yumurtaya özel pipetler kullanılarak doğrudan tek bir sağlıklı sperm enjekte edilir. ICSI sıklıkla semen kalitesi veya sayısı bir sorun olduğunda veya önceki konvansiyonel IVF siklusları sırasında döllenme denemesi başarısız olduğunda kullanılır. Assisted hatching; Döllenmeden yaklaşık beş ila altı gün sonra bir embriyo, çevresindeki zarzona pellucida çatlar ve uterusun iç kısmına yapışması sağlarır. İleri yaşlı bir kadınlarda veya çok sayıda başarısız tüp bebek girişiminde bulunanlarda yapışmaya yardımcı olmak için transferden hemen önce zona pellucida’da bir delik açma olan assisted hatching yapılabilir. Ancak günümüzde bu tekniğin çok da işe yaramadığı saptandığı için kullanımı sınırlı hastalarda yapılmaktadır. Preimplantasyon genetik test. Embriyolar, inkübatörde belirli genetik hastalıklar veya doğru sayıda kromozom için test edilebilecekleri bir aşamaya gelinceye kadar, tipik olarak beş ila altı günlük bir gelişime kadar izlenir. Embriyo yeterli büyüklüğe ulaştıktan sonra bu test için embriyordan bir kaç hücre alınır. Bu test etkilenen gen veya kromozomları içermeyen embriyoların transfer edilebilmesine olanak sağlar. Preimplantasyon genetik test, bir ebeveynin genetik bir problem yaşama olasılığını azaltabilirken, riski ortadan kaldıramaz. Embriyo Transferi Taze - Dondurulmuş Embriyo Transferi Taze – Dondurulmuş Taze embriyo transferi genellikle yumurta toplanmasından iki ila altı gün sonra yapılır. Donmuş embrio transferi ise yumurta toplama işlemi sonrası oluşan embriyoların dondurularak saklanması ve uygun bir zamanda rahmin ilaçlarla hazırlanarak yapılan transfer işlemidir. Transfer hafif bir yatıştırıcı ile yapılabilirken işlem ağrısız olduğu için çoğu zaman anestezi kullanılmadan yapılır. Prosedür genellikle ağrısızdır, ancak hafif kramplar oluşabilmektedir. İşlem sırasında vajinanıza, rahim ağzınıza ve uterusunuza kateter adı verilen uzun, ince, esnek bir tüp yerleştirir. Küçük bir miktar sıvı içinde süspansiyon haline getirilmiş bir veya daha fazla embriyo içeren bir şırınga kateterin ucuna takılır. Şırıngayı kullanarak, embriyo veya embriyoları rahminize olması gereken yere bırakarak yerleşme sağlanır. Transfer başarılı olursa, embriyo yumurta alımından yaklaşık altı ila 10 gün sonra rahminize tutunarak gebelik elde edilir. Genellikle herşey yolunda gidiyorsa yumurta toplamı işlemi sonrası taze transfer yapılır. Eğer siklus sırasında yeni saptanan myom, polip tarzı yapılar varsa veya overyan hiperstimulasyon sendromu gelişme riski yüksekse elde edilen embriyolar dondurularak tedavi sonrası embriyo transferi bir sonraki adet dönemlerine bırakılır. Eğer taze trasferin yapıldığı sikluslarda elde transfer edilmemiş kaliteli embriyo kaldıysa bir sonraki gebelik için kalan embriyolar dondurularak saklanabilir. Embriyo dondurulmasının bir diğer nedeni ise kemoterapi yada radyoterapi alacak hastalarda doğurganlığı korumak içindir. Donmuş embriyo transferi için adet başlangıcında rahim içi dokuların gelişmesini sağlayan estrojen hormonu başlanır. Rahim içi yererli kalınlığa ulaştıktan sonra tedaviye embriyonun implante olmasını sağlayan progesteron hormonu eklenir. Ilaçların başlanmasını takiben 8-14 günler arasında donmuş embriyolar çözülerek transfer edilir. Ovaryan Hiperstimulasyon Sendromu Ovaryan Hiperstimulasyon Sendromu OHSS Ovaryan hiperstimülasyon sendromu çoğunlukla yumurtalıklarda yumurta gelişimini teşvik etmek için hormon ilaçları kullanan kadınlarda görülür. Genellikle tüp bebek hastalarında oluşsa da ovulasyon indüksiyonu yapılan kadınlarda görülebilir. Vucutta çok fazla hormon ilacı olması, yumurtalıkların şişmesi ve ağrılı hale geldiği yumurtalık hiperstimülasyon sendromuna OHSS yol açabilir. Az sayıda kadın, hızlı kilo alımına, karın ağrısına, kusmaya ve nefes darlığına neden olabilecek ciddi OHSS geliştirebilir. Daha az sıklıkla, OHSS infertilite tedavileri sırasında, klomifen gibi ağız yoluyla aldığınız ilaçları kullanarak da olur. Çok nadiren de olsa OHSS doğal kadın sikluslarında da göürlebilir, yani her OHSS fertilite tedavileriyle ilgili olmayabilir. Semptomlar Ovaryan hiperstimülasyon sendromu belirtileri genellikle yumurtlamayı uyarmak için enjekte edilebilir ilaçlar kullanıldıktan 10 gün sonra başlar. Belirtiler hafif ila şiddetli olabilir ve zamanla kötüleşebilir veya iyileşebilir. Hafif ila orta dereceli overyan hiperstimülasyon sendromu semptomları şunları içerebilir Hafif ila orta şiddette karın ağrısı Karın şişkinliği veya artan göbek çevresi Mide bulantısı Kusma İshal Kasıklarda hassasiyet 3 kilogramdan fazla ani kilo artışı 3 kilogram Ovulasyon induksiyonu ilaçları kullanan bazı kadınlarda yaklaşık bir hafta sonra kaybolan hafif bir OHSS gelişir. Bununla birlikte hamilelik ortaya çıkarsa, OHSS belirtileri kötüleşebilir ve birkaç gün ila haftalarca sürebilir. Şiddetli overyan hiperstimülasyon sendromu semptomları şunları içerebilir Hızlı kilo alımı 15 ila 20 kilogram Şiddetli karın ağrısı Şiddetli, mide bulantısı ve kusma Bacaklarda şişme ve pıhtı oluşumu Azalan idrar çıkışı Nefes darlığı Sıkı veya gergin karın Overyan hiperstimülasyon sendromunun nedeni tam olarak anlaşılmamıştır, ancak yüksek düzeyde insan koryonik gonadotropin HCG kullanımı ile ilişkili bulunmuştur. Yumurtalık kan damarları HCG’ye anormal tepki vermesi hastalığın temelini oluşturuyor gibi durmaktadır. OHSS, genellikle HCG enjeksiyonunu aldıktan sonraki bir hafta içinde olur. Bir tedavi siklusu sırasında gebelik oluşursa, vücudunuz hamileliğe cevap olarak kendi HCG’sini üretmeye başladığında OHSS kötüleşebilmektedir. Ancak tüm bu süreci sadece HCG’ye yüklemek yanlış olacaktır çünkü çatlatma için HCG yapılmayıp başka çatlatma ilaçları alan hastalarda da nadirende olsa OHSS gelişebilmektedir. Risk Faktörleri OHSS riskinizi artıran faktörler şunlardır Polikistik over sendromu – düzensiz adet dönemleri, aşırı kıllanma ve yumurtalıkların ultrason muayenesinde olağandışı görünümlerine neden olan yaygın bir üreme bozukluğu Çok sayıda folikül gelişmesi 30 yaş altı hastalar Düşük vücut ağırlığı HCG yapılmadan önce artan östradiol seviyesi östrojen Daha önce OHSS geliştiren kadınlar Komplikasyonlar Over stimülasyonu yapılan kadınların yaklaşık yüzde 1 ila 2’si, ciddi bir over hiperstimülasyon sendromu formu geliştirir. Şiddetli OHSS hayatı tehdit edici olabilir. Komplikasyonlar şunları içerebilir Karın ve bazen göğüste sıvı toplanması Elektrolit bozuklukları sodyum, potasyum, diğerleri Genellikle bacaklarda olmak üzere büyük damarlarda pıhtı oluşumu Böbrek yetmezliği Bir yumurtalığın kendi etrafında dönmesi yumurtalık torsiyonu Kistin yırtılması ve ciddi kanama Solunum problemleri Düşükten dolayı gebelik kaybı veya komplikasyonlar nedeniyle sonlandırma Çok nadiren ölüm Önleme Ovaryen hiperstimülasyon sendromu geliştirme şansınızı azaltmak için ovulasyon induksiyonu ilaçlarınız kişiselleştirilmiş olması gerekmektedir. Siklus boyunca folikul gelişimini takip etmek için ultrason ve hormon ölçümleri yapılarak doz ayarlaması yapılması gerekmektedir. OHSS gelişimini engellemek için bazı stratejiler mevuttur. Bunlar; ilaç dozlarının yumurtalıkları uyaran en düşük dozda tutulması, tedaviye metformin eklenmesi, kullanılan ilaç dozlarının düşürülmesi veya bir kaç günlük ilaç kullanımın kesilmesi, çatlatma ilacı olarak HCG yerinde GnRH analoğu kullanmaktır. Ancak bunlara rağmen OHSS gelişme riski yüksek olan hastalarda gebelik oluşması durumunda vücuttan HCG salgılanması olmaması için oluşturulan embriyolar dondurularak gelişebilecek OHSS’nin önüne geçmiş olunur. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da OHSS tüm önlemlere rağmen gelişebilmekte ve bazı hastalarda öngörülemeyebilmektedir. Tanı OHSS tanısı kolay olup fizik muayene, ultasonda sıvı toplanması ve yumurtalıkların büyümesi ve kan testlerinde bazı değerlerin yükselmesi ile konulabilmektedir. Tedavi Yumurtalık hiperstimülasyon sendromu, genellikle bir veya iki hafta içinde kendi kendine düzelir ancak bir hamilelik söz konusu ise süreç bir miktar daha uzayabilmektedir. Tedavi, sizi rahat ettirmeyi, yumurtalık aktivitesini azaltmayı ve komplikasyonlardan kaçınmayı amaçlar. Hafif ve orta dereceli OHSS Hafif OHSS tipik olarak kendi kendine düzelir. Orta derecede OHSS takibi tedavisi aşağıdakileri içerebilir Bulantı önleyici ilaçlar Ağrı kesiciler Sık yapılan fizik muayene ve ultrason Önemli değişiklikleri kontrol etmek için günlük kilo ve bel çevresi ölçümleri Her gün ne kadar sıvı aldığınızın ve idrar miktarınınölçülmesi Susuz kalma, elektrolit dengesizliği ve diğer problemleri izlemek için kan testleri Yeterli sıvı alımı Karın boşluğunuza yerleştirilmiş bir iğne kullanarak aşırı karın sıvısının drenajı Kan pıhtılarının önlenmesine yardımcı olmak için ilaç ve fiziki destek tedavisi Şiddetli OHSS Ciddi OHSS’de damardan sıvı verilmesi ve agresif tedavi ve takip için hastaneye yatırılmanız gerekebilir. Süreci kısaltmak için size kabergolin adlı bir ilaç kullanılabilir. Bazı durumlarda yumurtalık aktivitesinin baskılanmasına yardımcı olmak için gonadotropin salgılayan hormon Gn-RH antagonisti olarak bilinen başka bir ilaç da kullanılabilmektedir. Ciddi komplikasyonlar, örneğin yırtılmış bir yumurtalık kisti için ameliyat olmak gerekirken karaciğer ya da akciğer komplikasyonları için yoğun bakım takibi gerektirebilir. Bacaklarınızdaki kan pıhtılaşması riskini azaltmak için antikoagülan ilaçlara da ihtiyacınız olabilir. Fertilizasyonun Korunması Fertilizasyonun Korunması Bazı kanser tedavileri doğurganlığınıza zarar verebilir veya kısırlığa neden olabilir. Etkiler geçici veya kalıcı olabilir. Kanser tedavisinin doğurganlığınıza zarar verme olasılığı, kanserin tipine ve evresine, kanser tedavisine ve tedavi sırasındaki yaşınıza bağlıdır. Erkek doğurganlığı testislerin cerrahi olarak çıkarılması veya sperm miktarına, kalitesine veya DNA’sına zarar veren kemoterapi veya radyasyona zarar verebilir. Dişi doğurganlık rahim veya yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılmasını içeren kanser tedavileri ile tehlikeye girebilir. Kanser tedavisi ayrıca yumurtaları, hormon seviyelerini veya yumurtalıkların, rahim veya rahim ağzının işleyişini de etkileyebilir. Bazı kanser tedavilerinden sonra erken menopoz gelişme riski yaşınız arttıkça artar. Yaşlı kadınlar da kalıcı over hasarına karşı daha hassastır. Kemoterapi ve radyasyon tedavisinin etkileri ayrıca ilaca veya radyasyon alanının büyüklüğüne ve konumuna bağlıdır. En ciddi hasar radyasyonun yumurtalıklara veya testislere uygulanmasında ve alkilleyici ajanlar adı verilen kemoterapi ilaçlarında ortaya çıkar. Size kanser tedavisi planlıyor ve doğurganlığınızı korumak istiyorsanız tedavi öncesi en kısa zamanda yumurta veya embriyo dondurma için işlemlere başlamak gerekmektedir. Aynı zamanda yumurtalık rezerviniz az ve sosyal açıdan gebelik için hazır değilseniz, sizde veya ailenizde erken menapoz hikayesi varsa fertilizasyonun korunması bir seçenek olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye`de üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanmasını gerektiren tıbbî zorunluluk halleri 30 Eylül 2014 tarih 29135 sayılı ÜYTE yönetmeliğinin şu şekilde belirtilmiştir; Erkeklerde; Cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmesi durumunda Kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler öncesinde Üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar testislerin alınması ve benzeri öncesinde Çok az sayıda sperm olması kriptozoospermi durumunda Kadınlarda; Kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler öncesinde Üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar yumurtalıkların alınması gibi operasyonlar öncesinde Düşük over rezervi olup henüz doğurmamış veya aile öyküsünde erken menopoz hikayesinin üç uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda. Yönetmeliğe uygun olarak hangi hastalıklar ve risk faktörü olan kişilerde Dolayısıyla aşağıda belirtilen hastalıklar ya da risk faktörleri olan kişilerde üreme hücreleri ve gonad dokuları saklanabilir? Kanser hastalarında kemoterapi ilaçları ve hedefli tedaviler öncesinde Lenfoma, Lösemi vb. Radyoterapi öncesinde Tedavi amaçlı kemik iliği transplantasyonu için myeloablasyon amaçlı yüksek doz kemoterapi ve/veya radyasyon uygulanması gereken hastalıklarında Talasemi major, Fankoni anemisi, Orak hücreli anemi, Aplastik anemi, Hemakromatozis , Myeloproliferatif hastalık Otoimmun ve sistemik hastalıklar ve immunosupresyon amaçlı sitotoksik ajan kullanımı gerektiren durumlarda SLE, Kronik böbrek hastalığı vb Cerrahi gerektiren hastalıklar ya da geçirilmiş overyan ya da testiküler cerrahi durumunda Benign/Borderline over tümörleri ya da testis tümörü, Endometrioma özellikle bilateral, BRCA-1 ve BRCA-2 mutasyon taşıyıcıları , Testis torsiyonu geçiren hastalarda Kadınlar doğurganlığı nasıl koruyabilir? Embriyo Kriyoprezervasyonu; Bu prosedürde yumurtalar yumurtalıklarınızdan toplanır, in vitro fertilizasyon IVF veya ICSI ile döllenir, dondurulur ve saklanır. Klasik tüp bebek yöntemleri ile aynı işlemdir. Yumurta dondurulması oosit dondurulması. Embriyo kriyoprezervasyonuna benzer şekilde, yumurtalar toplanır ancak bir sperm ile döllenmeden dondurulur. Gonad dokularının dondurulması; Yöntem diğerlerine göre daha deneysel olmakla beraber yumurtalıklarınızdan alınan dokuların dondurularak saklanması islemdir. Yumurtalık transpozisyonu ooforopeksi; Kasık bölgesine radyoterapi alacak hastaların yumurtalıkları cerrahi olarak radyoterapi sahasının dışına taşınması ameliyatıdır. Erkeklerde ise spermin ve gonad dokusunun dondurulması fertilitenin korunmasında uygulanan iki yöntemdir. Sperm dondurma ergenlik çağına gelmiş erkekler için uygunken testis dokusu dondurma ergenlik öncesi sperm üretimi başlamadan testis dokusu dondurma şeklinde gerçekleştirilir. Histerosonografi HSG Histerosalpingografi Histerosalpingografi sırasında rahiminize kontast madde enjekte edilir ve rahim boşluğundaki anormallikleri tespit etmek için bir X-ışını kullanılarak röntgen çekilir. Test ayrıca, sıvının uterustan geçip geçmediğini ve fallop tüplerinden batın içine dökülüp dökülmediğini belirler. Anormallikler bulunursa, daha fazla değerlendirmeye ihtiyaç duyulabilmektedir. Histerosalpingografi çekimi bazen ağrılı olabilmekle beraber çoğu zaman ağrıdan çok kasık bölgelerinde dolgunluk hissi yaratır. İşlem süresi kısa olup çekim sırasında gerekli görüldüğü taktirde çekim tekrarı gerekebilmektedir. Her ne kadar rahim ve tüplerin görüntülenmesinde altın standart olsa da bazen tüpler açık olduğu zamanlarda bile tüplerin tıkalı olduğunu göstererek yanlış negatif sonuçlar alınabilmekltedir. Bu nedenle tüplerin tıkalı olduğu saptanan hastalarda bunun doğruluğunu teyid etmek için laparoskopi gereksinimi doğmaktadır. Histerosalpingografi’nin en önemli komplikasyonu verilen kontrast maddeye gelişen alerjik reaksiyondur. Histerosalpingografi çekilmesini tolere edemeyen hastalarda genel anestezi altında da çekim yapılabilmektedir.

tüp bebek ile hamile kalanlar ne zaman ilişkiye girebilir